Combo gard, Şutör gard (2) ve Oyun kurucu (1) özelliklerini birlikte barındıran, fakat her iki pozisyonun da gerektirdiği standartları tam olarak sağlamayan basketbol oyuncusudur. Genellikle 1.88 ve 1.92 boy aralığında yer almaktadırlar.

Combo gardlar 1990’ların başında seçkin hale geldiler. Allen Iverson, Penny Hardaway gibi oyuncular, oyundaki duruma göre oyun kurucu, şutör gard olarak pozisyon değiştirmekteydiler. Combo gardlar, genelde top sürme becerileri yüksek olan, topu karşı sahaya taşıyarak, takım arkadaşlarını hücuma hazırlayan ve aynı zamanda da şut yetenekleri yüksek olan oyuncular olarak göze çarpmaktadırlar.

Combo gardlar koçlar açısından saha dizilişinde bir zorluk yaratmaktadırlar. Fakat buna rağmen her geçen dönemde özellikle NBA’de önemleri oldukça artmaktadır. Bir şutör gard olan Dwyane Wade takımı Miami Heat’i oyun kurucu kalibresindeki top tekniği ile ilk NBA şampiyonluğuna taşımış ve de finallerin En Değerli Oyuncusu seçilmiştir.

Bu durum “gerçek”, “saf” oyun kurucular olan John Stockton, Rajon Rondo, Deron Williams, Steve Nash, Chris Paul, Ricky Rubio ve Jason Kidd gibi oyunculara tezat oluşturmaktadır. Bu oyuncular, sayılardan ziyade asistlere ve top çalmalara daha fazla değer veren ve bitiricilikten ziyade daha çok oyun kurucu sorumluluklarını ön plana çıkaran oyunculardır. Oyun kurucunun görevinin takımı yönlendirmek, top dağıtmak, takım arkadaşlarına sayı fırsatları oluşturmak ve oyun sıkıştığında sayı yapmak olduğunu düşünürler.

Tyreke Evans, James Harden, Kobe Bryant ve Rodney Stuckey gibi oyuncular daha çok şutör gard fiziğine sahip olmalarına karşın, ortalamanın üzerindeki pas ve oyun kuruculuk yetenekleriyle, combo gardlar gibi kullanılmaktadırlar.

EuroLeague’de combo gardlara verilebilecek en iyi örnek, takımını 3 kez Euroleague şampiyonluğuna taşıyan Vasilis Spanulis’tir. Diğer örnekler, Amerikan asıllı Makedonya vatandaşı Bo McCalebb ve İtalyan Daniel Hackett olarak gösterilebilir.